Ferhat Akbaş, kelimelerin gölgesinde yürümeyi seçen bir anlatıcıdır. Hayatın en sessiz anlarında duyulan insan sesini, yıkımın ardından kalan direnci ve görünmeyen bağları yazıya dönüştürür. Karanlıkta Altı Gün, onun ilk suskun çığlığıdır; bir şehrin enkazında insanın kalbine dokunan bir roman.